5.11.2012

Dünya Hali - 05 Kasım 2012


Duisburg'da ünlü yazar Fakir Baykurt'un öncülüğünde kurulan Edebiyat Kahvesi'nin yirminci yaşı kutlandı.
Almanya’da Fakir Baykurt edebiyat kahvesi’nin 20 yılı


Fakir Baykurt kimdir?
Almanya’daki Türkler için anlamı
Fakir Baykurt edebiyatının Almanya’daki Türk edebiyatındaki yeri 



Mevlüt Asar
Fakir Baykurt Edebiyat Kahvesi Başkanı
Yazar

Mevlüt Asar-Mevlüt Koca
                                                                    
Mete Atay
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı


Edebiyat kahvesinin Almanya’daki Türk toplumu için anlamı
Edebiyat kahvesi nasıl oluştu?
İşlevleri nelerdi?
Edebiyat kahvesi örnekleri çoğaldı mı?
Günümüzde Almanya’daki Türk kahveleri “kıraathane” kültürüne ne kadar yakın?

Mevlüt Koca
Fakir Baykurt Edebiyat Kahvesi Kurucularından


Mevlüt koca ve Mete Atay'ı dinle
Yayından:
Fakir Baykurt 1979 yılında Almanya’ya geldi.
Almanya’ya geliş sebebi Türkiye de hayatlarını yazdığı, mücadelelerini yaptığı Anadolu insanı, endüstriyel toplumuna geldiği zaman nasıl gelişim göstereceğini görmekti.
Bir eğitim kuruluşunda danışman olarak göreve başladı. Arkasından kendinin yazmasını sürdürmeye olanaklar sağlandı.
Yani Fakir Baykurt burada Anadolu insanının Almanya serüvenini izlemek ve yazmak için geldi.

Fakir Baykurt çok çalışkan bir yazarımız. Yazdıkları yapıtlar 50’nin üzerinde.
Bunların içinde 13-14 tane roman var.
Bu yapıtların son 3 romanı Almanya’da yazılmıştır ve bu 3 roman Almanya göçünü edebi anlamda işleyen çok önemli romanlardır.

Fakir Baykurt ayrıca bir eğitimci bir aydınlatıcıydı.
Göçmen çocukların eğitimlerine eksiklerine yardım eden bir kurum vardı EA diye, orada kendisi çok çalıştı.
Fakir Baykurt’un göçmen edebiyatına çok büyük katkısı olduğu kuşkusuz.

Fakir Baykurt’un, Türkiye’ye uzun süre gidememesi, Türkiye’den uzak kalması ve etkinliklerini sesini Türkiye’de bir süre duyuramaması yaşadığı sıkıntılardın bazılarıydı.

Fakir Baykurt, hayali kurgusal bir yapıtlar veren yazarımız değildi.
Gerçekçi bir yazarımızdı ve buraya göç eden kadınlarımızın, işçilerimizin, gençlerimizin, sosyal gerçekliğini yazdı.

Alman edebiyatında göç olayı yeteri kadar dikkat çekmedi, yer bulmadı.
Bu bir eksiklik diye düşünüyorum ama yeni kuşaklarda biraz farklı.
Onlar daha çok bu konuda duyarlılar çünkü onlar göçmen çocuklarıyla beraber okula gidiyorlar birebir aynı sıralarda oturuyorlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder