27.04.2012

Dünya Hali - 27 Nisan 2012 Cuma


Fransa'nın seçimi ve Fransa Türk Toplumu -  2



Mehmet Çetingüleç Takvim Gazetesi'ndeki yazısında Fransa'da Sarkozy'nin Türkiye karşıtı politikalarının Türklerin organize olmasını sağladığını yazdı.

Çetingüleç'e göre daha önce ülkede 130 bin seçmen varken, Sarkozy'ye duyulan tepki yüzünden 50 bin Türk'ün daha seçmen kütüklerine kayıt yaptırıp oy kullandığı bildiriliyor.

Bu sayı daha yukarı çıkabilir. Çünkü Fransa'da yaşayan Türk sayısı 400 binin üzerinde...  



Sarkozy'nin ilk turda 2. sıraya düştüğü seçimde Türkler kime oy verdi?
Çetingüleç'in konuştuğu Fransa'da yaşayan bir Türk işadamına göre Türkler Sarkozy'ye oy vermedi. Ama ilk turun galibi olan Francois Hollande'a oy verenler oldu.
Aslında Hollande da tıpkı Sarkozy gibi Ermenilere yakın davranıyor. Ama Sarkozy'nin inkar yasasını getirmesi Türkler arasında büyük tepki yaratmış. "O olmasın da kim olursa olsun" havası var... 

6 Mayıs'ta yapılacak ikinci turda ne olur?
Sol blokun lideri Melenchon ve yüzde 2 civarında oyu olan çevreci lider Eva Jolyy ikinci turda Hollande'ı destekleyeceklerini açıkladılar.
Francois Bayrou ise henüz kimi destekleyeceğini açıklamadı.
Yüzde 20 civarındaki oy ile seçimin en büyük sürprizini yapan aşırı sağcı Marine Le Pen ise Hükümete girmek için Sarkozy ile pazarlık yapacak. 

Önceki gün yapılan ilk tur seçimlerinde kamuoyu yoklamalarına yakın sonuçlar çıktı.
Yoklamalar 26-28 oy oranını gösteriyordu, gerçekleşme yüzde 28.8-26.1 oldu.
İkinci tur için yapılan yoklamalar Hollande'a yüzde 54, Sarkozy'ye yüzde 46 şans tanıyor.
Ancak, ikinci tur öncesinde iki lider televizyona çıkarak kozlarını paylaşacak. Geleneksel hale gelen televizyon düellosununoy tablosunu değiştirebileceğine dikkat çekiliyor.
Çünkü Sarkozy, geride olmasına karşın hitabette Hollande'dan daha güçlü görünüyor...
Yazının tamamını okumak için tıklayın: 

Fransa'da 50 bin Türk daha seçmen oldu



Fransa'nın nabzını tutan konuğumuz Dr. Demir Önger'e önce seçimlerle ilgili beklentilerini ardından da Fransa Türk toplumunun gelecekle ilgili düşüncelerini sorduk. 
Fransa Türk toplumu nasıl bir Fransa istiyor? 
Türk toplumu kendisini göçmen mi yoksa Fransız yurttaşı olarak mı değerlendiriyor?

Dr. Demir Önger
Paris Anadolu Kültür Merkezi Başkanı
Demir Önger


Yayından:
"Mühim olan iki aday arasındaki farkın %1.5'a inmesi, ikincisi ise aşırı sağ partinin %18 oy alması...
"İkinci turun neticeleri, gerek aşırı sağ gerekse merkez oylarının hangi adaya gideceğine bağlı.
"Aslında bir mühim nokta daha var,
bu çarşamba ikisi arasında bir söz düellosu olacak.
"Bundan sonra daha seçimini yapmamış seçmenler kararlarını değiştirebilir.
"Şu sırada Fransa kasalar tam takır... asıl sorun bu.
"Aralarında aslında program açısından fark yok gibi.
"Ekonomik kriz derinleştikçe aşırı sağ iktidarına doğru bir gidiş olabilir...
 "Ceza nedeniyle olsun olmasın Türk seçmenlerin sayısında bir artış oldu.
"Bizim 160 bin ile 180 bin arasında Türk kökenli seçmen var.
"Fransa'da bütün problem. toplumumuzun hem ekonomik hem sosyal olarak kalkınması lazım.
"Buradaki bulunduğumuz sektörlerin dışına çıkmamız, sektörlerde çeşitlilik yaratmamız lazım ki ağırlığımız olsun.
"Türk toplumu kalıcı bir toplum haline gelmiştir.
"Çifte uyruklu olma şansımız var. Tamamıyle buraya entegre olmalıyız ki belirli kilit noktalara gelebilelim.
"Örnek alacağımız toplum buradaki musevi toplumudur.
"Yavaş yavaş II., III. kuşak kendisini artık Fransız olarak hissediyor.
"Biliyorsunuz Hitler de iktidara ekonomik kriz ardından geldi. O da demokratik seçimle iktidara geldi. Ekonomik kriz derinleşirse ilerideki seçimlerde aşırı sağın performansı artabilir ve bu da buradaki göçmen toplum için hayırlı olmaz.
"Bizim bir araya gelme kültürümüz yok. Sivil toplum örgütleri yavaş yavaş gelişiyor.
Örgütlenmeye başlıyoruz."



Daha fazlasını dinle
Demir Önger



Yabancı karşıtlığının olumsuz etkilerinden korunmak 




Dr. A. Atilla DOĞAN
Anadolu Üniversitesi
Öğretim Üyesi
"Batı'nın yakın ve derin tarihine bakıldığında yaşanan savaşların ve katliamların temelinde ekonomik kriz dönemlerinin önemli etkisi olduğu görülmektedir. Bilinen tüm savaşlarda, Batı ülkelerinde yerleşik göçmenler ve farklı -öteki- gruplar büyük zarar görmekte ve acı yaşamaktadır. 
A. Atilla Doğan
"Türkiye'ye en yakın batı olarak tanımlayacağımız Avrupa kıtası ve kültürü, ekonomik refah dönemlerinde de kendine özgü, yabancı karşıtlığı yöntemleri geliştirmekte ve farklı grupların güven içinde yaşama talebini karşılamakta yetersiz kalmaktadır.
Sosyal ve ekonomik yönden kriz yaşayan günümüz Avrupasının, yabancı karşıtlığı sorunu ve olumsuz etkilerinden korunma yolları; göçmen olmayı öğrenmek kapsamında, Dünya Hali'nde ele alınıyor. 


Yayından:
"Türkler kendiliklerinden gitmediler Avrupa'ya.
"Oraya davet edildiler ve çalışkanlıklarıyla, başarılarıyla Avrupalı oldular.
"Avrupa II. Dünya Savaşı gibi çok açık bir örneğe rağmen
"Bu bir Fransa, Hollanda, Almanya meselesi değil bir Batı meselesi.
"Avrupa'nın yaklaşımını şöyle açıklamak lazım:
"Göçmen karşıtı siyasetin bir getirisi var.
Le Pen'in 6 milyon Fransızdan oy alması göçmen karşıtı politikasının sonucudur. Toplum kendi içinde göçmenleri yük olarak görüyor.
"Bazı mahallelere belli bir saatten sonra girilememesi tepkilere yol açıyor.
"Bir Japon veya İngilizin kendi kimliğiyle yaşama sorunu yok ama Türkler için var.
"Avrupa'daki "Ya Sev Ya Terk" söylemi yanlış. Asıl yaklaşım, "Ya köle ol, ya terk et " yaklaşımı daha doğru görünüyor.
Asıl bundan nasıl korunacağız. Bundan söz etmek gerek.
Eğitim ve öğretim sorununu aşmamız gerekir. Diploma şart ama eğitim de şart.
Medya ve siyasetin bizi göz ardı edemeyecği başarılar elde etmemiz lazım.
Önce her şeye rağmen barışçı olmalıyız. Göçmenlerin oturduğu mahalleler güven ve huzurun olduğu yerler olması gerek. Göçmen geçlerden görülen şiddet öyküleri olmamalı. Çocuklarımıza yumrukla değil konuşarak mücadele etme yollarını öğreteceğiz. Batıda söz en büyük araçtır.
"Dışlamaya karşı en önemli araç eğitimdir.
"Bu başarının karşısında sessiz kalacaklardır.
"İkincisi ekonomik olarak göçmen toplumunun iyi yatırım yapmalıdır.
"Doğru söz söyleyen ama yanlış siyasi zeminde olan insiyatifler var Avrupa'da. Burada göçmen karşıtlığının  tarifi imkansı bir getirisi olmaya başladı.
"Bazı olaylarda hep şöyle düşünürüz: İnşallah faili bir yabancı çıkmaz!
"Genelde fail aranırken çizilen robot resimler göçmen tipi çizer.
"Failin bir göçmen çıkmaması için dua ederiz. Ama böyle yaşanmaz. Suç bireyseldir. Bir kesimi içindeki bir bireyden dolayı tamamını mahkum edemezsiniz.
"Her toplumun yerleşik sosyal yapıda algılanması farklıdır.
"Batı her yabancıya, her göçmene karşı değil. Biz ve bizim gibiler artık ekonomik olarak yük olarak görülüyoruz.
"İkincisi dil ve din olarak sorun olarak görülüyoruz.
"Göçmenin gelmiş olduğu ülkeye ait değerler bir anda sıfırlanıyor ve bu hastalık yaratan bir unsur.
"Kendisini Fransız olarak hisseden III. kuşak Fransızlar tarafından Fransız olarak görülmezse ciddi bir sorun ortaya çıkacaktır."


Daha fazlasını dinle
Atilla Doğan



Küçük bir Not:
Programımızın içeriğinin, hem Türkiye'de hem de Avrupa başta olmak üzere Türkiye dışında Türkçe konuşanlar için, büyük ilgiyle izlenen Survivor yarışmasında hangi yarışmacının adayı terk edeceği, Luicris konserini kaç kişinin izlediği kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. Sayfamızın ziyaretçilerinin her gün artan sayısı da bu düşüncemizde haklı olduğumuzu kanıtlıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder