Hamburg’ta köklü değişimler...
Hamburg 29 Eylülde büyük çaplı bir yürüyüşe hazırlanıyor
Hamburg Senatosu Müslüman Örgütlerle bir
anlaşma yapıyor
Hamburg Türk Toplumu Başkanı
Yayından:
"Yürüyüş sadece Hamburg'da değil bütün Almanya'da gerçekleşecek. Bir insan zinciri oluşturulacak. Yoksulluğa karşı bir yürüyüş olacak. Amaç vergilendirmenin daha adil olması için politikacılara baskı yapmak. Çalışma Bakanlığı'nın yoksulluk ve zenginlik konusundaki raporda da açıkça belirtildiği gibi vergilendirmede bir eşitsizlik var. Çalışanların durumlarında emeklilik sonrasında sıkıntı olmaması için bu eyleme gidiyoruz.
Senato'da imzalanacak Devlet anleşmasının hazırlığı 5 yıl sürdü. Hamburg Türklerin burada kalıcı olduğunu kabul etti. Bu çok önemli bir adım.
Bayramlarla ilgili bir ayrıntı var. Bayramlarda işe gitmeyenler ücret alamayacak.
Bundan sonra toplumlar arası birliktelik artacak. Önümüzdeki dönemde çok yoğun bir çalışma bizi bekliyor.
Mete Atay
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı
yayından:
Göçmen kökenlilerin de sorunlarına sahip çıkmaları, güçlerini birleştirmeleri açısından önemli bir eylem. Almanların da göçmenleri ayırdetmemesi anlamında bunu çok önemsiyorum. Göçmenler arasında işsizlik çok yüksek. Bu nedenle sosyal yaşamları, yaşamın her açısından bu durum kendilerini ilgilendiriyor.
Müslüman örgütlerle yapılacak anlaşma çok önemli. Hamburg ktüçük bir eyalet ama diğer eyaletlere örnek olacak bir anlaşma yapılıyor. Bir an önce imzalanarak meclisten geçirilmesi gerekiyor.
Bugüne kadar anayasal, çok geniş bir kapsamda değerlendirilen haklar bugün doğrudan günlük yaşamı ilgilendiren boyutlarda ele alınıyor. Umarım diğer eyaletler de hazırlık dönemiyle ilgili çok fazla zaman kaybetmezler ve Tusçrıü"r bızğm uluıum hızla sonuç alınır.
Türk çocukları artık İslam din dersine gidebilecek.
Türk işçileri kendi dini bayramlarını kutlayabilecek.
Bu anlaşma uyum için de çok önemli bir adım.
Daha fazlasını dinle: Hüseyin Yılmaz ve Mete Atay Süre 26'
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı
yayından:
Göçmen kökenlilerin de sorunlarına sahip çıkmaları, güçlerini birleştirmeleri açısından önemli bir eylem. Almanların da göçmenleri ayırdetmemesi anlamında bunu çok önemsiyorum. Göçmenler arasında işsizlik çok yüksek. Bu nedenle sosyal yaşamları, yaşamın her açısından bu durum kendilerini ilgilendiriyor.
Müslüman örgütlerle yapılacak anlaşma çok önemli. Hamburg ktüçük bir eyalet ama diğer eyaletlere örnek olacak bir anlaşma yapılıyor. Bir an önce imzalanarak meclisten geçirilmesi gerekiyor.
Bugüne kadar anayasal, çok geniş bir kapsamda değerlendirilen haklar bugün doğrudan günlük yaşamı ilgilendiren boyutlarda ele alınıyor. Umarım diğer eyaletler de hazırlık dönemiyle ilgili çok fazla zaman kaybetmezler ve Tusçrıü"r bızğm uluıum hızla sonuç alınır.
Türk çocukları artık İslam din dersine gidebilecek.
Türk işçileri kendi dini bayramlarını kutlayabilecek.
Bu anlaşma uyum için de çok önemli bir adım.
Daha fazlasını dinle: Hüseyin Yılmaz ve Mete Atay Süre 26'
Hamburg’daki okullardaki son gelişmeler
Gelişmeler Türk çocuklarının eğitim
sürecini nasıl etkiliyor?
Öğretmen
Yayından:
"Göçmen kökenli çocukları genellikle Hauptschule'ye yani meslek öğrenmeye yönlendiriyorlar. Eğitim sisteminin en büyük ayıbı, çocukların yeterli düzeyde Almanca bilmeden okula başlaması. Diğer çocuklarla birlikte aynı eğitimi almaya başladığından sürekli Almanca ile sorun yaşıyorlar. Bu sorunları 9-10 yıl boyunca kaldıkları okulda üzerine gidilmiyor, bu nedenle aldıkları diplomalar diğer çocuklara göre daha geride oluyor.
Son iki yıldan beri göçmen kökenli gençleri öğretmenliğe yönlendirme projemiz var. %20'lik kontenjan olmasına karşın %1'i ancak doldurulabiliyor.
Birçok velimiz kendi haklarını bilmiyor, çocuklarının yetersiz kalmalarını dile getiremiyor.
Birçok önlem alınmış ama kağıt üzerinde kalıyor. Bu ülkenin eğitim politikasına yön veren kişiler iki dilli kişiler değiller. Politikacılar ikidilli insanların karşılaştığı sorunu anlayamıyorlar.
Daha Fazlasını dinle: Bilge Yorenc Sure 15'
Yayından:
"Göçmen kökenli çocukları genellikle Hauptschule'ye yani meslek öğrenmeye yönlendiriyorlar. Eğitim sisteminin en büyük ayıbı, çocukların yeterli düzeyde Almanca bilmeden okula başlaması. Diğer çocuklarla birlikte aynı eğitimi almaya başladığından sürekli Almanca ile sorun yaşıyorlar. Bu sorunları 9-10 yıl boyunca kaldıkları okulda üzerine gidilmiyor, bu nedenle aldıkları diplomalar diğer çocuklara göre daha geride oluyor.
Son iki yıldan beri göçmen kökenli gençleri öğretmenliğe yönlendirme projemiz var. %20'lik kontenjan olmasına karşın %1'i ancak doldurulabiliyor.
Birçok velimiz kendi haklarını bilmiyor, çocuklarının yetersiz kalmalarını dile getiremiyor.
Birçok önlem alınmış ama kağıt üzerinde kalıyor. Bu ülkenin eğitim politikasına yön veren kişiler iki dilli kişiler değiller. Politikacılar ikidilli insanların karşılaştığı sorunu anlayamıyorlar.
Daha Fazlasını dinle: Bilge Yorenc Sure 15'
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder