15.06.2012

Dünya Hali - 15 Haziran 2012


Göçmenlerin yaz tatili döneminde dikkat etmeleri gereken hususlar
Sıladaki yaz tatili sadece deniz ve güneş tatili değil, aynı zamanda kültür tatili de olmalıdır

Dr. Atilla Doğan
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi
 Yayında:
''Bu tatil döneminde deniz ve güneş ilk akla gelenlerden ama son yıllarda Avrupa' da ki gerek eğitim , öğretimle ilgili sivil toplum kuruluşların yönlendirmesi gerekse Türkiye yönelik gençlerin istekleri, arzuları ve Türkiye yönelik yaşam beklentilerinin artması , Türk kültürü Türkçe ve benzeri alanlarda eğitim görmek ve hem tatil hem kültür ikisini bir arada yapmak konusunda beklentiler oluştu.Bunun ikisini aynı anda yapmak mümkün.Özellikle Avrupa'da bizi dinleyen Türkler için bu ciddi bir yatırım alanıdır.Bunlardan gelir elde edilebilir.
     Yabancı dil öğrenme konusu Avrupa'da da önemli ciddi bir yatırım ve emek verilmesi gereken alan.Türkiye'de yabancı diller konusunda gelişmeler söz konusu  ama tabi bizim çocuklarımız için Almanya , Belçika yada Fransa'da bulundukları ülkenin dilini daha iyi bilmeleri okul başarıları için gerekli olurken Türkçe ve Türk kültürüne ilişkin eksik bilgilerini de tamamlama konusunda ciddi yatırımlara ve girişimlere ihtiyaç var.Göçmen olmayı öğrenmek bir niyet değil bir harekettir ve bir emektir sonradan yapılmaz çocuklar doğduktan itibaren ailelerin başlaması gerekir.Yaklaştığımız yaz tatili de aileler için bulunmaz bir fırsat.''
Atilla Doğan'ı dinle
........................................
Yabancı toplumlarda kimlik ve aidiyet
Seda Haran
Uzman Psikolog
  Yayından:
''Bizim Türklerin yolculuğu çok uzun zamanlara dayanıyor. İlk zamanlarda da karşılaşılan en önemli sorunlar dan birisi kimlik sorunu , Türk olmak etnik köken yapısı. Geçici bir durumdu Almanya'ya gibi ülkelerde kalıcı oldu bugün 3 milyon gibi önemli sayıya ulaşıldı. Tabi ki Türküz , Türk vatandaşıyız ama oranın yaşam şartlarına uyum sağlamak çok önemli. Uyum sorunları değişik şekillerde    görülüyor . Kadının , erkeğin , çocuğun uyum sorunları farklı farklı ortaya çıkıyor. Türk vatandaşı kendi işlerini yapan , kendi dükkanını açan bir birey haline geldi. Böyle olunca da nüfusta da artışlar meydana geldi. Almanya'da olsun diğer ülkeler olsun Türklerin daha hala orada uyum sorunları olduğunu kendi Türk kültürünü sıkı sıkıya tuttuğu görülüyor. Böylece  farklılıklar ortaya çıkıyor ve gizli şiddet oluyor. Ruh sağlıkları bozuluyor. Orada ki ergen çocukların bilmediği farklı kültür sınavları oluyor. Ve böyle olunca çocuklarımız yapılan sınavlar olsun anlamadığı için zekası düşük gibi algılanıyor. Bu yüzdende hayatı sonuna kadar zekası düşük damgası oluyor. Türkler oralarda dışarıdan , şüpheciliği utangaçlığı daha fazla olan dindar görünen olarak görülüyor. Tabi  daha iyi yerlerde olan Türkler var eğitime önem veren siyasette , politikada yer alan kendi milletini koruyan Türkler'de var. Bütün bunlar aslında daha iyi yaşamak için yapılıyor fakat hepsi iyi olmuyor. Bireylerin ruh sağlıkları bozuluyor. Türklerin biraz daha esnek olmaya bakmak yenilikler  açık olmak bu sorunları ortandan kaldırır. Tabi ki Türk kimliğini de korumalılar.''      
........................................
Kadın erkek ilişkilerinde sorunlar: vajinusmus
Seda Didem ERKEN
Psikolog
Yankı Psikolojik Danışmanlık Merkezi
  Yayından:
 ''Cinsel ilişkiye müsaade etmeyecek oranda vajina kaslarındaki kasılma ve rahatsızlıktır.Tedavi edilebilecek bir rahatsızlıktır.Türkiye 'de ve diğer muhafazakar ülkelerde de ilk gece korkusunu anlatıyorlar.Genç kızlar kendi aralarında konuşularak da ortaya çıkıyor. Yıllar boyunca kıza bir şekilde kendini koruması öğretilmiş.Böyle sorunlar yüzünden istemsiz kasılma vajinanın içine girilmiyor.Erkekler bu yüzden partnerlerine    kibar davranmalıdır. Alkol , kullanımı yada bir takım , iğneler , kayganlaştırıcı ilaçlar var o şekilde halletmeye çalılıyor.Bazı insanlar bırakın ilişkiye girmeyi birbirlerine dokunamıyorlar soyunamıyorlar. Böyle olunca da ilişki  bir süre sonra bozuluyor.Bazen 5 , 6 yıllık ilişkiye girememiş çiftler var ne kadar çabuk tedavi olursanız o kadar sağlıklı oluyor. İlk önce jinekolojik bir muayeneye gönderiyoruz daha sonra tedaviye alıyoruz. Temelinde tabi yanlış bilgilenme , yanlış yönlendirme yada hastanelik olacağını düşündükleri için ilişkiye giremiyor. Hatta bazen hamile kalmaktan korktukları için ilişkiye giremiyorlar. Eğer çocukluğunda taciz falan yada bir saldırı varsa o sebepten dolayıda girilemiyor.Aşırı katı bir toplum yada günah , ayıp yada zina falan olarak öğretildiği için yanlış bilgiler böyle bir hastalığa sebep oluyor. Kızlık zarının nasıl bir işlevi olduğunu bilmiyorlar. Kendi bedeni ile ilgili sorduğumuzda bir şey bilmediği ortaya çıkıyor. Kişi organlarıyla barışık olmalıdır.''
Seda Didem Erken'i dinle:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder