31.03.2012

Dünya Hali - 25 Şubat 2011


1. Kompozisyon yarışması
Azmi ÇELİK - Hamburg
İki dilli bir okulda öğretmen
Proje Koordinatörü


 Yayında:
  '' Kompozisyon yarışmasını Hamburg'da geleneksel hale getirdik.Bu yarışmada amaç Hamburg 'da ki Türk çocuklarını Türkçe 'yi okumaya özendirmek. Türkçe konuşan dünyada 270 milyon insan var. Bu yönden baktığımızda Türkçenin önemini ne kadar vurgulasak az. Bunlardan yola çıkarak her şeyden önce çocuklarımıza kendi dilimizi sevdirmek amacıyla kompozisyon yarışmasını düzenledik. Önümüzdeki günlerde de kompozisyonlar gelmeye başlayacak ve değerlendirmeler başlayacak. Her iki katılımında başlangıç ve bitiş tarihi aynı. Hamburg Türk konsolosluğunun yardımlarıyla duyurular yapıldı. Komisyonda Hamburg üniversitesinin Türkoloji bölümünden Türk-Alman hocalar var karma olarak çok iyi Türkçe biliyorlar. Herkesin katılmasını istiyoruz. Yazmak düşünmek kadar çok önemli. Anneler , babalar çocuklarını bu konuda yüreklendirmelerini istiyoruz. İnsanların birbirine kaynaşmasını istiyoruz. Çocukların bu gibi yarışmalara katılmaları çok önemli. Bizim okulumuzda Türkçe ve Almanca aynı değerde görülüyor. Okulun yarısı Alman yarısı Türk asıllı. Öğretmenler derslerini ortaklaşa veriyorlar. ''

Azmi Çelik'i dinle


2. Bir göç öyküsü…
Ali Duran GÜLÇİÇEK - Köln


 Yayından: 
 '' Önce Almanya'ya babam gitti sonra bizi aldırdı. İyi ki geldik diyoruz. Burada ki sosyal siyasal yapıya baktığımızda kendi ülkemizden iyi durumda olduğunu biliyoruz. Çevre danışmanlığı yaptım İklim değişikliğine neden olan ve ülkemizde de sorun haline gelen çalışmaları sürdüreceğiz burada. Dil öğrenmekte zorluk çektik fakat bir yandan çalışıyoruz bir yandan da Almanca kurslarına gidip Almanca öğreniyorduk. Kentleşme Avrupa 'da başladı diyebiliriz. 
 Dönmeyi çok düşünüyoruz ama ülkemiz sorunları aşabilse koşa koşa dönmeyi düşünüyoruz.'' 

Ali Duran Gülçiçek'i dinle


3. Türkiye’den Batı Avrupa’ya işçi gönderme / Tren-otobüs seferleri ve ortaya çıkan görüntüler/ Sorunlar
Prof. Dr. Nevzat GÖZAYDIN
Halkbilimci 



 Yayından :
 '' Ben hem Türkolog oldum hem halk bilimci oldum. Köy köy dolaştım tecrübeler kazandım. Yurt dışı bambaşka bir dünya bakış açım hem içinde hem dışında bir bakış açısı. Türkiye'de kırsal bölgeden çıkan bir insan daha kendi ülkesini görmeden tıkır tıkır çalışan bir sistemin içerisinde buluyor. İstanbul'dan , Sirkeci'den kalkan tren Almanya Munihe tam 48 saatte gidebiliyorlar. Otobüsle gidenler vardı. 4 ,5 kişilik odalar da kalıyorlardı bazen tek yatak bazen de ranzalar veriliyordu. İnsanlar birbirlerinin hemşerisini arıyorlardı. Yemek sıkıntıları çekiyorlardı. Çok zorluklar çektiler. Sonra daha sonra ki yıllarda hastalanmaya başladılar. '' 


Nevzat Gözaydın'ı dinle



X 25.02.2011 DUNYA HALI 300


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder