24.07.2013

Dünya Hali- 24 Temmuz 2013

Seçime doğru Almanya
Birlik 90/Yeşiller 
ve seçimlerle ilgili beklentiler
Partinin seçim programına Almanya’nın 1 numaralı sorunu
Almanya’nın eğitim politikaları ve anadil sorunu yaklaşımları
Çifte vatandaşlık konusundaki yaklaşımları
Türk toplumu açısından seçimin anlamı
Almanya Türk toplumu siyasilerden ne bekliyor?
Birlik 90/Yeşiller Almanya ve Almanya’daki yabancı kökenliler için ne vaat ediyor?
Türkiye kökenli vatandaşların seçim davranışı ne olabilir?
Sandık kültürü ve oy kullanmanın önemi
Partilerin Almanya Türk toplumunu ilgilendiren konulara yaklaşımları

Özcan Mutlu
Berlin Eyalet Milletvekili
Birlik 90 / Yeşiller partisi milletvekili adayı

Almanya’da gündem

Yayından:


‘‘Yeşiller partisi olarak göçmenlerden yana taraf olmayı bırakın aynı zamanda göçmenlerin teşvik edilmesini siyasete katılmaları için çok mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz.’’


‘‘Şuan ki kamuoyu yoklamalarında Sayın Angele Merkel’in partisi %40-41 oy oranı ile birinci sıradadır. Bu gün seçim olsa iktidar partisi görevine devam edecek gibi görünüyor. Fakat seçime daha 2 ay kadar bir zaman var. Almanya’da seçim renkleri son kulvarda ortaya çıkar. Bizim hedefimiz Sayın Merkel ve Sayın Westel’i emekliye sevk etmektir. Çünkü son 8 yıllık iktidarlarında maalesef sosyal adalet konusunda, insan hakları konusunda ve özellikle göçmenler ve Türkiye konusunda olumlu ve pozitif bir bilançoya sahip değillerdir. Göçmenlerin hakları kısıtlandı Türkiye aleyhinde hala Avrupa’da kötü bir hava esmekte ve bunun başını da şuan Almanya çekmektedir. Diğer yandan yakın zamanda ortaya çıkan dinleme olayı ile Almanya’da bir çalkalanma oldu ve bu olay şuan ki hükümet dâhilinde olmuştur.

 Biz Yeşiller partisi olarak son haftalarda sonucu kendi lehimize çevireceğimizi düşünüyoruz. Yeşiller partisi olarak şuan kamuoyu yoklamalarında %14 kadar bir destekçimiz var. Sosyal Demokrat Parti maalesef zayıf bir çizgi sergilemektedir. Sosyal Demokratlar son kamuoyu yoklamalarında %24-25 civarında oy oranına sahip gözüküyorlar. Buda tabi hükümete gelmek için bir engeldir. O yüzden son haftalarda çok iyi bir mücadele verip aynı 2002’de Schülder’in yaptığı gibi son gün seçim sonucunu değiştirmek için çalışıyoruz.

Hür Demokrat Parti’nin şuan %5 sınırının üstünde olması seçim barajını geçeceklerini göstermektedir. Şuan baktığımız zaman Angele Merkel’in kaderi aslında liberallere bağlıdır. Sosyal demokratlar biz Angele Merkel ile koalisyon görüşmeleri yapmayacağız ve koalisyon kurmayacağız diye açık bir söz verdiler. Yeşillerinde Hristiyan Birlik partisi ile bir koalisyon kurması mümkün değildir. O yüzden Angele Merkel’in kaderi tamamen liberallerin %5 seçim barajını aşmasına bağlıdır. Bu sebepten muhafazakârların ya da sağ oyların bir nevi liberallerin barajı aşması için bölüneceğini tahmin ediyoruz.

Almanya’da şuan pek tartışılmıyor ama göçmen oyları da çok önemlidir. Almanya’da şuanda 900 ile 1 milyon arası Türk seçmeni söz konusudur. Bunların haricinde birçok ülke vatandaşı seçme seçilme hakkına sahiptir. Eğer bu oylar tabi bölgesel olarak sosyal demokrat ya da yeşillere katalize edilirse bölgeler kazanılırsa o zaman Merkel’in işi çok daha zor olacaktır. Bu yüzden Türk seçmenlerin oyları çok önemlidir.

Öncelikle şunun altını çizmek lazım Almanya’da ki sistem bilişsel olarak da kanıtlamış ki dışlayıcı unsurlar sahip olduğu anlaşılmıştır. Hatta bir nevi ayrımcılığa yol açmaktadır. Bu ayrımcılıktan da nasibi alan en çok göçmen öğrencilerdir. Bunların arasında Türk öğrencilerde var. Bu yüzden eğitim sisteminde büyük hamleler yapılmalıdır. Türk öğrencilerin Alman öğrencilere göre üniversiteye girme şansı 4 kat daha azdır. O yüzden eğitime çok önem veriyoruz. Diğer önem verdiğimiz konular ise çevre ve enerji konusudur. Almanya 2022’ de nükleer enerjiden ayrılıp enerji ihtiyacını artık yenilenebilir enerjiden sağlamasını hedeflemektedir. Daha sonra insan hakları ve sivil hakları konularında bizim için çok önemlidir.

Yeşiller partisi olarak göçmenlerden yana taraf olmayı bırakın aynı zamanda göçmenlerin teşvik edilmesini siyasete katılmaları için çok mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz. Almanya’da yaşayan göçmenlerin çifte vatandaşlık verilmesini savunduk ve hatta bir kez kıl payı çifte vatandaşlık uygulamasını hayata geçirmeyi kaçırdık, o yüzden iktidara geldiğimizde bu sefer çifte vatandaşlığı uygulayacağız. Çünkü o zaman hem parlamento hem de eyaletler bakımından çoğunluk bizde olacaktır. Seçme ve seçilme hakkı da bizim gündemimizdedir. Yıllarını Almanya’ya vermiş insanların en azından yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkına sahip olmalarını istiyoruz.’’



Egemen CANTÜRK
Gazeteci


Yayından:


‘‘Bundan sonra ki süreçte tabi ki bana göre yeni skandallar ortaya çıkabilir. Bu yaşanan skandallardan sonra kabine içerisinde bakanlar arasında da yaşanan skandallar ortaya çıkabilir.’’


‘‘Almanya’da biliyorsunuz dinleme skandalından sonra bir başka skandal daha patlak verdi. Almanya şu sıralar aslında geçen ay patlak veren Almanya’nın Amerika’dan satın almak istediği insansız hava araçları ile ilgili dosyanın silindiği skandalı ortaya çıktı. Skandal sonrası muhalefet partileri Savunma Bakanı’nın istifasını istemişlerdi. Her geçen gün bu skandal ile ilgili ayrıntılar daha da belirginleşmeye başladı. Bu da dinleme skandalından sonra hükümeti yeni bir skandal ile karşı karşıya bıraktı. Bu olaydan sonra Almanya federal meclisi Alman parlamentosunda insansız hava araçlarının projesini muhtemelen hata ve ihmalinin 500 milyon Euro’dan fazla bir yatırımın heba edilmesi nedenlerini araştırmak için çalışmalara başladılar.

Bu skandallardan sonra Sosyal Demokrat Parti, ana muhalefet partisi bu aşamada bu skandalın özellikle Hristiyan Birlik Partisi’nin büyük sorumluluğu olduğunu ve kamuoyundan gizlediğini söylemektedirler. Bu anlamda sosyal demokrat ve ana muhalefet partileri son derece duyarlı ve seçim kampanyalarında konuyu gündeme taşıyorlar. Almanya’da duyarlı bir seçmen olduğu için bu olayların sandığa yansıyacağını düşünüyorlar.

Bundan sonra ki süreçte tabi ki bana göre yeni skandallar ortaya çıkabilir. Bu yaşanan skandallardan sonra kabine içerisinde bakanlar arasında da yaşanan skandallar ortaya çıkabilir. Tabi ki bu skandallar sandığa yansıyacaktır. Çünkü insanlar artık daha şeffaf daha liberal bir dünya istiyor. Özellikle ötekileştirme konusunda insanlar daha fazla tepki gösteriyor. Bunun içinde daha demokrat daha çağdaş oluşumların partileri bu seçimde biraz daha öne çıkaracağını düşünüyorum.

Çifte vatandaşlık konusu kanayan bir yara aslında bakarsanız. Hem küreselleşen bir dünyadan bahsediyoruz hem Avrupa Birliği sınırlarının kalkmasından bahsediyoruz ama diğer taraftan görüyoruz ki hala çifte vatandaşlık konusu değil ve hala opsiyon modelini kullanıyoruz. Eğitimde yaşanan çok büyük adaletsizlikler var. Tabi ki ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı özellikle bu son yıllarda ortaya çıkan devlet tarafından artık devletin içerisine sızan belirli güçler tarafından da gizlendiği zaten aşikâr durumdadır.

Bunların hepsini toparlayacak olursak günümüzde daha fazla oluşumların daha farklı yapılanmaların olması gerektiğini düşünüyorum. Ben gerçekten bu konuda önümüzde ki günlerde daha farklı olayların olabileceği kanısındayım.’’


Dr. Can Ünver
Göç Araştırmacısı


Yayından:


‘‘Ben bu seçimin Merkel’in lehine sonuçlanacağı kanaatinde değilim, bana göre Almanya bir iktidar değişikliğine doğru gidiyor.’’


‘‘Ben Sosyal Demokratların bu oy potansiyelinde olduklarını pek sanmıyorum, yani daha yükseğe çıkmalarını bekliyorum. Başbakan adaylarından ötürü seçmenlerden fazla destek görmüyorlar. Aynı şekilde Yeşiller partisinin de %14’ün çok daha üstünde olması ihtimali olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda gösterdiği performans çok yüksektir.

Almanya’da şuan da seçimlere 2 ay kadar bir süre kaldı ama bu süre içerisinde çok farklı şeyler olabilir. Bir de beklenmedik gelişmelere de hazır olmak lazım diye düşünüyorum. Bana göre sürprizler çıkabilir ama sosyal demokrat parti’nin seçim kampanyasında farklı bir performans göstermesi lazım ki şimdi ki mevcut hükümeti indirebilsinler. Bir de tabi Hür demokratlarında %5 sınırının biraz üstünde olduğu söylenmekte ama kesin bir şey değildir.

Şimdi yıllardır devam eden tartışma var. Bu tartışma konusu da eğitim konusudur. Anlamsız bir uyum tartışması devam ediyor. Ben Alman eğitim sisteminin erken yaşta seçme sistemini çok eleştiriyorum. Erken yaşta sınıfları kategorilere ayırması ve bunun devletin zorlamasıyla olmasını çok yanlış görüyorum.

Almanya aslında demokratik bir ülke ve böyle skandallar filan ortaya çıktığı vakit gerçekten kusurlu olan insanlar o demokratik terbiye içerisinde koltuklarını terk ederler. Böylesine bir geleneği olan Almanya’da şimdi her gün yeni bir skandalın patlak vermesi ve bununda böyle sonuçsuz kalmasını bekleyemeyiz. İstifa etsinler ya da etmesinler mutlaka bu skandal sandığa yansıyacaktır. Çünkü bu olay şuanda da muhalefet partileri tarafından da kullanılmaktadır.

Ben bu seçimin Merkel’in lehine sonuçlanacağı kanaatinde değilim, bana göre Almanya bir iktidar değişikliğine doğru gidiyor. Ama dediğimiz gibi başka skandallarda çıkabilir. Dolayısıyla hem sosyal demokrat partinin hem de yeşillerin performansına da bağlı diyebilirim.’’



Yayını dinleyin

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder