Seçime doğru Almanya
Birlik 90/Yeşiller
ve seçimlerle ilgili beklentiler
Partinin seçim programına Almanya’nın 1 numaralı sorunu
Almanya’nın eğitim politikaları ve anadil sorunu yaklaşımları
Çifte vatandaşlık konusundaki yaklaşımları
Türk toplumu açısından seçimin anlamı
Almanya Türk toplumu siyasilerden ne bekliyor?
Birlik 90/Yeşiller Almanya ve Almanya’daki yabancı
kökenliler için ne vaat ediyor?
Türkiye kökenli vatandaşların seçim davranışı ne
olabilir?
Sandık kültürü ve oy kullanmanın önemi
Partilerin Almanya Türk toplumunu ilgilendiren konulara yaklaşımları
Özcan Mutlu
Berlin
Eyalet Milletvekili
Birlik 90 / Yeşiller partisi milletvekili
adayı
Almanya’da gündem
Yayından:
‘‘Yeşiller partisi olarak göçmenlerden yana
taraf olmayı bırakın aynı zamanda göçmenlerin teşvik edilmesini siyasete
katılmaları için çok mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz.’’
‘‘Şuan ki kamuoyu yoklamalarında Sayın Angele Merkel’in
partisi %40-41 oy oranı ile birinci sıradadır. Bu gün seçim olsa iktidar
partisi görevine devam edecek gibi görünüyor. Fakat seçime daha 2 ay kadar bir
zaman var. Almanya’da seçim renkleri son kulvarda ortaya çıkar. Bizim hedefimiz
Sayın Merkel ve Sayın Westel’i emekliye sevk etmektir. Çünkü son 8 yıllık
iktidarlarında maalesef sosyal adalet konusunda, insan hakları konusunda ve
özellikle göçmenler ve Türkiye konusunda olumlu ve pozitif bir bilançoya sahip
değillerdir. Göçmenlerin hakları kısıtlandı Türkiye aleyhinde hala Avrupa’da
kötü bir hava esmekte ve bunun başını da şuan Almanya çekmektedir. Diğer yandan
yakın zamanda ortaya çıkan dinleme olayı ile Almanya’da bir çalkalanma oldu ve
bu olay şuan ki hükümet dâhilinde olmuştur.
Biz Yeşiller partisi
olarak son haftalarda sonucu kendi lehimize çevireceğimizi düşünüyoruz.
Yeşiller partisi olarak şuan kamuoyu yoklamalarında %14 kadar bir destekçimiz
var. Sosyal Demokrat Parti maalesef zayıf bir çizgi sergilemektedir. Sosyal
Demokratlar son kamuoyu yoklamalarında %24-25 civarında oy oranına sahip
gözüküyorlar. Buda tabi hükümete gelmek için bir engeldir. O yüzden son
haftalarda çok iyi bir mücadele verip aynı 2002’de Schülder’in yaptığı gibi son
gün seçim sonucunu değiştirmek için çalışıyoruz.
Hür Demokrat Parti’nin şuan %5 sınırının üstünde olması
seçim barajını geçeceklerini göstermektedir. Şuan baktığımız zaman Angele
Merkel’in kaderi aslında liberallere bağlıdır. Sosyal demokratlar biz Angele
Merkel ile koalisyon görüşmeleri yapmayacağız ve koalisyon kurmayacağız diye
açık bir söz verdiler. Yeşillerinde Hristiyan Birlik partisi ile bir koalisyon
kurması mümkün değildir. O yüzden Angele Merkel’in kaderi tamamen liberallerin
%5 seçim barajını aşmasına bağlıdır. Bu sebepten muhafazakârların ya da sağ
oyların bir nevi liberallerin barajı aşması için bölüneceğini tahmin ediyoruz.
Almanya’da şuan pek tartışılmıyor ama göçmen oyları da çok
önemlidir. Almanya’da şuanda 900 ile 1 milyon arası Türk seçmeni söz konusudur.
Bunların haricinde birçok ülke vatandaşı seçme seçilme hakkına sahiptir. Eğer
bu oylar tabi bölgesel olarak sosyal demokrat ya da yeşillere katalize edilirse
bölgeler kazanılırsa o zaman Merkel’in işi çok daha zor olacaktır. Bu yüzden
Türk seçmenlerin oyları çok önemlidir.
Öncelikle şunun altını çizmek lazım Almanya’da ki sistem
bilişsel olarak da kanıtlamış ki dışlayıcı unsurlar sahip olduğu anlaşılmıştır.
Hatta bir nevi ayrımcılığa yol açmaktadır. Bu ayrımcılıktan da nasibi alan en
çok göçmen öğrencilerdir. Bunların arasında Türk öğrencilerde var. Bu yüzden
eğitim sisteminde büyük hamleler yapılmalıdır. Türk öğrencilerin Alman
öğrencilere göre üniversiteye girme şansı 4 kat daha azdır. O yüzden eğitime
çok önem veriyoruz. Diğer önem verdiğimiz konular ise çevre ve enerji
konusudur. Almanya 2022’
de nükleer enerjiden ayrılıp enerji ihtiyacını artık yenilenebilir enerjiden
sağlamasını hedeflemektedir. Daha sonra insan hakları ve sivil hakları
konularında bizim için çok önemlidir.
Yeşiller partisi olarak göçmenlerden yana taraf olmayı
bırakın aynı zamanda göçmenlerin teşvik edilmesini siyasete katılmaları için
çok mücadele verdik ve vermeye devam ediyoruz. Almanya’da yaşayan göçmenlerin
çifte vatandaşlık verilmesini savunduk ve hatta bir kez kıl payı çifte
vatandaşlık uygulamasını hayata geçirmeyi kaçırdık, o yüzden iktidara
geldiğimizde bu sefer çifte vatandaşlığı uygulayacağız. Çünkü o zaman hem
parlamento hem de eyaletler bakımından çoğunluk bizde olacaktır. Seçme ve seçilme
hakkı da bizim gündemimizdedir. Yıllarını Almanya’ya vermiş insanların en
azından yerel düzeyde seçme ve seçilme hakkına sahip olmalarını istiyoruz.’’
Egemen CANTÜRK
Gazeteci
Yayından:
‘‘Bundan sonra ki süreçte tabi ki bana göre
yeni skandallar ortaya çıkabilir. Bu yaşanan skandallardan sonra kabine
içerisinde bakanlar arasında da yaşanan skandallar ortaya çıkabilir.’’
‘‘Almanya’da biliyorsunuz dinleme skandalından sonra bir
başka skandal daha patlak verdi. Almanya şu sıralar aslında geçen ay patlak
veren Almanya’nın Amerika’dan satın almak istediği insansız hava araçları ile
ilgili dosyanın silindiği skandalı ortaya çıktı. Skandal sonrası muhalefet
partileri Savunma Bakanı’nın istifasını istemişlerdi. Her geçen gün bu skandal ile
ilgili ayrıntılar daha da belirginleşmeye başladı. Bu da dinleme skandalından
sonra hükümeti yeni bir skandal ile karşı karşıya bıraktı. Bu olaydan sonra
Almanya federal meclisi Alman parlamentosunda insansız hava araçlarının
projesini muhtemelen hata ve ihmalinin 500 milyon Euro’dan fazla bir yatırımın
heba edilmesi nedenlerini araştırmak için çalışmalara başladılar.
Bu skandallardan sonra Sosyal Demokrat Parti, ana muhalefet
partisi bu aşamada bu skandalın özellikle Hristiyan Birlik Partisi’nin büyük
sorumluluğu olduğunu ve kamuoyundan gizlediğini söylemektedirler. Bu anlamda
sosyal demokrat ve ana muhalefet partileri son derece duyarlı ve seçim
kampanyalarında konuyu gündeme taşıyorlar. Almanya’da duyarlı bir seçmen olduğu
için bu olayların sandığa yansıyacağını düşünüyorlar.
Bundan sonra ki süreçte tabi ki bana göre yeni skandallar
ortaya çıkabilir. Bu yaşanan skandallardan sonra kabine içerisinde bakanlar
arasında da yaşanan skandallar ortaya çıkabilir. Tabi ki bu skandallar sandığa
yansıyacaktır. Çünkü insanlar artık daha şeffaf daha liberal bir dünya istiyor.
Özellikle ötekileştirme konusunda insanlar daha fazla tepki gösteriyor. Bunun içinde
daha demokrat daha çağdaş oluşumların partileri bu seçimde biraz daha öne
çıkaracağını düşünüyorum.
Çifte vatandaşlık konusu kanayan bir yara aslında
bakarsanız. Hem küreselleşen bir dünyadan bahsediyoruz hem Avrupa Birliği
sınırlarının kalkmasından bahsediyoruz ama diğer taraftan görüyoruz ki hala
çifte vatandaşlık konusu değil ve hala opsiyon modelini kullanıyoruz. Eğitimde yaşanan
çok büyük adaletsizlikler var. Tabi ki ayrımcılık ve yabancı düşmanlığı
özellikle bu son yıllarda ortaya çıkan devlet tarafından artık devletin
içerisine sızan belirli güçler tarafından da gizlendiği zaten aşikâr
durumdadır.
Bunların hepsini toparlayacak olursak günümüzde daha fazla
oluşumların daha farklı yapılanmaların olması gerektiğini düşünüyorum. Ben gerçekten
bu konuda önümüzde ki günlerde daha farklı olayların olabileceği kanısındayım.’’
Dr. Can Ünver
Göç
Araştırmacısı
Yayından:
‘‘Ben bu seçimin Merkel’in lehine
sonuçlanacağı kanaatinde değilim, bana göre Almanya bir iktidar değişikliğine
doğru gidiyor.’’
‘‘Ben Sosyal Demokratların bu oy potansiyelinde olduklarını
pek sanmıyorum, yani daha yükseğe çıkmalarını bekliyorum. Başbakan adaylarından
ötürü seçmenlerden fazla destek görmüyorlar. Aynı şekilde Yeşiller partisinin
de %14’ün çok daha üstünde olması ihtimali olduğunu düşünüyorum. Son yıllarda
gösterdiği performans çok yüksektir.
Almanya’da şuan da seçimlere 2 ay kadar bir süre kaldı ama
bu süre içerisinde çok farklı şeyler olabilir. Bir de beklenmedik gelişmelere
de hazır olmak lazım diye düşünüyorum. Bana göre sürprizler çıkabilir ama
sosyal demokrat parti’nin seçim kampanyasında farklı bir performans göstermesi
lazım ki şimdi ki mevcut hükümeti indirebilsinler. Bir de tabi Hür
demokratlarında %5 sınırının biraz üstünde olduğu söylenmekte ama kesin bir şey
değildir.
Şimdi yıllardır devam eden tartışma var. Bu tartışma konusu
da eğitim konusudur. Anlamsız bir uyum tartışması devam ediyor. Ben Alman
eğitim sisteminin erken yaşta seçme sistemini çok eleştiriyorum. Erken yaşta sınıfları
kategorilere ayırması ve bunun devletin zorlamasıyla olmasını çok yanlış
görüyorum.
Almanya aslında demokratik bir ülke ve böyle skandallar
filan ortaya çıktığı vakit gerçekten kusurlu olan insanlar o demokratik terbiye
içerisinde koltuklarını terk ederler. Böylesine bir geleneği olan Almanya’da
şimdi her gün yeni bir skandalın patlak vermesi ve bununda böyle sonuçsuz
kalmasını bekleyemeyiz. İstifa etsinler ya da etmesinler mutlaka bu skandal
sandığa yansıyacaktır. Çünkü bu olay şuanda da muhalefet partileri tarafından
da kullanılmaktadır.
Ben bu seçimin Merkel’in lehine sonuçlanacağı kanaatinde
değilim, bana göre Almanya bir iktidar değişikliğine doğru gidiyor. Ama
dediğimiz gibi başka skandallarda çıkabilir. Dolayısıyla hem sosyal demokrat
partinin hem de yeşillerin performansına da bağlı diyebilirim.’’
Yayını dinleyin