29.05.2012

Dünya Hali -30 Mayıs 2012 Çarşamba

Yabancı bir ülkede okul öncesi eğitim ve okul öncesi eğitimde anadil eğitimi – Hollanda örneği

Doç. Dr. Kutlay Yağmur /Hollanda
Tilburg Üniversitesi 
Dilbilim Bölümü Öğretim Üyesi

"Okul öncesi eğitim iki dilli çocuklar açısından daha da önemli.
AB belgelerine baktığımızda :
okul öncesi eğitimdeki dil gelişimi akademik eğitimin temelini oluşturur, bu yüzden göçmen çocukların anadilde eğitimi desteklenmesi gerekir.
Kutlay Yağmur
Dil Zengini Avrupa araştırmasında 24 ülkede araştırma yapıldı.
Dkul öncesi aynı zamanda bilişsel gelişme açısından da önemli. Anadillerine yer verilmediğinde ikinci dilin öğrenilmesinde de sorun çıkıyor.
Doğu Avrupa ülkelerinde okul öncesi eğitimde azınlık dillerine daha fazla yer veriyor."
Rotterdam'da 60 bin Türk yaşıyor
İlkokullarda nüfusun %51'i göçmen çocuklardan oluşuyor, yani evlerinde başka bir dil konuşuyorlar. 
Çocukların ana dilini yok sayıyorlar. Çokdillilik Avrupa düzeyinde savunulurken burada geriye doğru gidiş var.
Hollanda'nın eğitim sistemini çok takdir ediyoruz ama bu dört dörtlük yapının göçmen çocuklara da yansımasını da istiyoruz.
Cocuğa annesiyle anadilinde konuşmamasını nasıl istersiniz?
Aile ve çocuk arasındaki iletişimin kısıtlanması söz konusu.
Kavram eğitimine baktığımızda, çok yapısalcı bir şekilde kavramların sınıflandırılması, hikaye içine yedirerek bunu çocuklara sunuyorlar, çocuklara kıyaslama yaptırıyorlar. Çocukların sınıflandırmalarını istiyorlar. Bunlara önemli bilişsel beceriler. Bunların hepsini oyun ve hikaye içinde yapıyorlar. Bunların çocukların öğrenmesi çok önemli ama bunu Türkçeden yararlanarak yapmak çok önemli.
Biz ikinci kuşaktan bahsetmiyoruz, III., IV. kuşaktan söz ediyoruz.
Bu alanda Hollandalı akademisyenlerin çalışmaları da çok az sayıda. "

Rahime Gülcü /Hollanda
Öğretmen
CITO Türkçe sınavlar sorumlusu

"Son zamanlarda çocuk anne karnındayken çocuğun takibi başlıyor.
Çocuk dünyaya geldikten sonra nasıl yetiştirilecek?
0-2 yaşta tam gün okul öncesine gidiyor.
Doktorlar fiziksel ve dil gelişimini kontrol ediyorlar.
Okul öncesi eğitimin dil açısından okul başarısına etkisini ölçme şansımız olmadı.  Hollanda okuluna başladıklarında Hollandaca konuşabiliyorlar ama bu basit bir Hollandaca, çünkü anadilde eğitim olmadığı için dil gelişimi yeterli olmuyor."

Cem Babadoğan, Leyla Uzun, İpek Erdem


Prof. Dr. Leyla Uzun 
Ankara Üniversitesi
Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
Dilbilim Bölümü Öğretim Üyesi



Yrd. Doç. Dr. Cem Babadoğan
Ankara Üniversitesi
Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı


Okul öncesi eğitimde ne gibi ilkeler güdülüyor?
Okul öncesi eğitimde tek dilde eğitim verilmesinin okula başladıklarında çocukların okul başarısına etkisi oluyor mu?
Yeterince Hollandacası geliştirmemiş olan anne çocuğuyla ilietişimde veya dil gelişiminde yetersiz kalıyor.
Kavram eğitimi çok önemli. Eğer okul öncesinde çocuklar tek dilli kavram öğrenme eğitiminden geçiyorsa, bu yazık! Bir tur telef olmuş bir süreç. Kavramların içini oluşturan içerikler kültürlere göre değişiyor.
Doğu Avrupa'da azınlık dillerine neden daha fazla yer veriliyor?
İLGİLİ SAYFALAR:

28.05.2012

Dünya Hali - 28 Mayıs 2010 Pzt.

Almanya'da Türkçe öğretmeni olmak

Türkçe öğretmenliği eğitimi ve Türkistik bölümü

Zeynel KORKMAZ
Almanya Duisburg Essen Üniversitesi Türkistik bölümü Mezunu
Die Gaste Genel yayın Yönetmeni

Almanya’daki öğretmenliğin süreçleri
Öğretmen grupları


Zeynel Korkmaz
"Türkçe eğitimiyle ilgili temel sorun erken yaşta anadil edinmesi önemli.
Öğretmenlerin statüsü ve iş imkanları değişiklik gösteriyor. Temel sorun Almanya'da hala tek dil, egemen dil sorununun hakim olması. Buna bağlı olarak yetişen öğretmenler ortaokul lise düzeyinde iş bulabiliyorlar.
Anadil ile ilgili olarak dil yasağı bir sorun oluşturuyor.
Sorunların kamuoyuna daha geniş duyurulması gerek.
Anadili erken yaşta desteklenmeli ve geliştirilmeli" 


Daha fazlasını dinle:


Almanya’da öğretmen olmak
Mete ATAY – Almanya/Bonn
Almanya Türk Öğretmenler Federasyonu Onursal Başkanı



"Son yıllarda öğretmen sayısındaki hızlı azalma sonucu özellikle KRV eyaletinde yeni kadrolar açılıyor. Burada en büyük görev Türk velilere düşüyor. Velilerin resmi kuruluşlara başvurarak çocuklarının anadilini öğrenebilmesi için Türkçe eğitimi talep etmesi, okullara kayıt yaptırırken çocuğun Türkçe öğrenmesi talebini belirtmesi gerekiyor.


Essen Üniversitesi Türkistik bölümünde yetişen arkadaşlarımıza büyük görev düşüyor.
Bizim öğretmen olarak en büyük sorunumuz Türkiye'den gelen öğretmenler olarak Almancalarının yetersizliğiydi,
daha çok Türkçe öğretmeni olarak değil tercüman, arabulucu olarak görev yapmaktı
Alman öğretmenlerin Türkçe konuşma konusunda yasaklar koyduğu duyuluyor."


Daha Fazlasını Dinle:

Almanya'da Türkçe öğretmeni olmanın zorlukları


Serpil Sönmez
Gesamtschule Stajyer Türkçe öğretmenleri


''Türkçe öğretmenliğine başladım.3 yıldır Almanya'da öğretmenlik yapıyorum ve 3 yıllık deneyimim var. ''
 





















































Daha fazlasını dinle:


Derya Durdu

Derya Durdu     Serpil Sönmez-Derya Durdu

Matematik öğretmenliğini bitirdim Şu anda stajyer öğretmen olarak görevdeyiz. Türkçe öğretmenimin sayesinde etkilendim Türkçe öğretmenliği okumayı seçtim. Almanya'nın getirdiği Türk öğretmenlik sorunları çok. Türkçe'nin önemsenmediği yani ilgisi olmadıklarını görüyoruz. Türkçe dersinden kullanma malzemeleri çok yetersiz. En önemli örnek kitaplarımız kitaplar hiç uygun değil.
10. Sınıf Türk öğrenciler öğretmenleri Derya Durdu ile


İLGİLİ SAYFALAR: 
TRT - Türkiye'nin Sesi Dünya Hali: Dünya Hali - 24 Kasım 2011 ... - Almanya'da anadili dersinin gerekliliği ve uyum sürecine etkileri 
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 13 Nisan 2012 Cuma - Avusturya’da yüksek öğrenim – Türk gençleri nasıl başardılar? 
18 Nisan 2012 Çarşamba - Dünya Hali - Hollanda'da orta dereceli okullarda Türkçe eğitimi
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 15 Eylül 2010 - Öğretmen eğiticilerinin yetiştirilmesi ve öğretmen yeterlikleri… Doç. Dr. Fatma BIKMAZ
17 Ekim 2011 Pazartesi - Dünya Hali - Rheinland-Pfalz-Saarland Eyaletleri Öğretmen Derneği Başkan Yardımcısı Rahime Önkol
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali 20 Nisan 2012 Cuma - PISA araştırmaları sonucundaki olumsuz tablo nereden kaynaklanıyor? Alman eğitim sistemi uyum konusunda destekleyici mi, neler yapılmalı? Metin Özısınmaz Öğretmen
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 10 Mart 2010 - Yabancı çocuklara Almanca, Türk Çocuklarına anadil eğitimi veren bir öğretmen
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 22 Ekim 2010 - Veli öğretmen ilişkilerinin çocukların eğitim başarısına etkisi… Hüseyin YILMAZ Hamburg Türk Toplumu Başkanı 
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 25 Şubat 2011 -  Kompozisyon yarışması ve bir öğretmenin çabaları
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 31 Mayıs 2010 - Türkçenin Belçika'da öğretimi, bu alana öğretmen yetiştirme
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 15 Mart 2010 - İsveç'te Türk çocuklarının anadil eğitimi ve sorunları… Nilgün Tunçelli - Rinkeby. Öğretmen 
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 17 Mart 2010 -  İsveç'teki Türkçe anadil eğitimi. Sorunlar, çözüm önerileri. MUSTAFA SÖNMEZ Öğretmen
TRT Türkiye'nin Sesi - Dünya Hali: Dünya Hali - 29 Kasım 2010 -Ana dil eğitiminde veli öğretmen işbirliğinin önemi. Bilge YÖRENÇ Hamburg Türk Öğretmenler Derneği Başkanı Hamburg Eğitim Enstitüsü Öğretmeni 

25.05.2012

Dünya Hali - 25 Mayıs 2012 Cuma


Öğretime Bakarken, Eğitimi Göz ardı Etmeyelim
Birilerinin eğitiminden söz edildiğinde merak ettiklerimiz; hangi okula gidiyorsun ya da hangi okuldan mezun oldun gibi öğretimine ilişkin sorulardır. 

Şüphesiz okula gitmek, öğretim görmek ve sonunda bir diploma alma faaliyeti de bir eğitim etkinliğidir. Ancak doğumdan ölüme ve her dakika, her saat ve her gün isteyerek (planlı)  ya da kendiliğinden (plansız) öğrendiklerimiz de günlük yaşamı kaliteli sürdürme yönünden  çok önemli. 

Türk kökenli göçmenler başta olmak üzere, kimi göçmen kökenliler yerleştikleri ülkelerdeki kültüre ait birikimin ne kadarını öğrenebilmekteler? 

Ya da diğer yönden bakılırsa, göçmen kökenli ailelerden gelen yeni nesiller, köklerine ait kültürün birikiminin ne kadarına sahipler? 

Dr. Atilla Doğan
Anadolu Üniversitesi Öğretim Üyesi 


Yayından:
Eğitim denilince bitirilen okullara bakıyoruz, ancak orada yapılan aslında öğretimdir.
Bir de hayat var ki okulda öğrendiklerimiz orada ortaya çıkar. Eğitim davranışlarımızda ortaya çıkan değişiklikler şeklinde yansır.
Trafiğe çıkarken kemer takmamız gerektiğini okul öğretir, ama araca bindiğimizde kemer takmak bir davranış olarak yerleşmişse eğitim gerçekleşmiştir.
Göçmenlerin hayatı Türkiye'deki yaşayanlara göre biraz daha farklı bir hayatı var. Gittiklerinde yerleştikleri ülkenin kültürüyle karşılaşanlar var bir de o kültürün içine doğanlar var. İlk grup o kültürün değerlerini almada sıkıntı çekebiliyor. İkincisi ise doğduğu ülkenin kültürünü benimsemiş ancak ana babanın kültürüyle bir yabancılaşma var.
Eğitimi göz ardı etmeyelim diyoruz çünkü bu okulda öğrenilmiyor.
Birinci kuşak veya evlilik yoluyla gelen sıfırdan başlayanlar var."


Daha fazlası için dinle:
Atilla Doğan

Türklerin yaşadıkları topluma entegrasyon sorunları: ait olma ve kimlik korumaya ilişkin sorunlar ve çözüm önerileri

Seda HARAN
Uzman Psikolog



Yayından:
"Türkler dev bir sanayi toplumunun ortasına düştü.
Korsal kökenli insanlar ailelerini de geride bırakarak gelmişlerdi.
O dönem çok büyük sorunlar yaşandı. Gelişmiş bir sanayi toplumunun ortasında çeşitli dramlar yaşandı.


Eğitimsiz oldukları, kalifiye olmadıkları için en zor işleri yaptılar. Aslında o topluma entegre olmaya gitmişlerdi ama, sürprizlerle karşılaştıkça kendilerine kabuk örmeye, kabuklarını sertleştirmeye başladılar.
En önemli sorun dil sorunu olarak karşımıza çıktı. Dil bilmemek maalesef kısmen de olsa devam eden sorunlara yol açıyor.
Bir kısım bu zorluklara rağmen başarılı oldular. Bir kısmı ise toplumdan uzaklaşarak kabuklarına çekildiler. 
Bence ilk kuşak önce kayboldu, sonra tekrar kendini buldu ve kimlik oluşturmaya başladı. 
Irkçı tutum, ayrımcılık, önyargılar, bilgi eksiklikleri onları çok zor durumda bıraktı. Türkler de kendilerini çok iyi anlatamadı. İçlerinde hatalı davrananlar, kurallara aykırı hareket edenler de oldu. Bu kötü örneklerden yola çıkarak genellemeler yapıldı.
Önemli olan Alman toplumunun hoşgörüsüydü.
Düşüün aileye bir bebek geldi. Bu bebeği nasıl karşılıyorsunuz? Ağlamasına, gürültüsüne rağmen sevgiyle karşılıyorsunuz. O bebek de aileye ait olduğunu hissediyor.
Bir yabancı topluma giden bir kişi için de böyle bir kabullenme söz konusu. Göçmen kendisine kucak açıldığını görürse kendisini oraya ait hissetmeye başlar.
Aidiyet hissini bulamayan Türkler kendileri arasında paylaşıma gitmiş, birbirlerine sarılmışlardır.
Türkler artık biraz daha kendilerine güveniyorlar. Kendilerine güvensinler. Çok güzel şeyler yapabilirler. Ayrımcılık ve önyargılar kendilerini yıldırmasın. Özellikle ergenlik çağındaki bireyler için bu daha fazla sıkıntı yaratıyor. 
İyi örnek olabilecek gruplarla ilişki kurmakta yarar var."


Daha fazlası için Dinle:
Seda Haran
Programın tamamını dinlemek için:
Dünya hali - 25 Mayıs 2012 Cuma